Hülya Dokur Artvin'in Hod Köyünde Dünyaya Geldi. Üretimin ve iş hayatına önem veren Dokur Köyünde çalışmalarına devam ediyor.  

Dokur evide yaptığı silorları, erişteleri, turşuları, konserveleri, tarhanaları dükkanına taşıyarak satış yaptı. İşe başlarken herhangi bir sermayesi yoktu, onun sermayesi hayalleri, yaptıkları ve yapacaklarıydı. İlk önce kendimi çocuklarına, ailesine ve topluma ispat etmesi gerekiyordu. Bunu da kurduğu şarküterle ürettiği ürünleri satarak gerçekleştirdi. Çalıştığı akşamın yedisinden sonra Halk eğitim merkezinde eğitimler aldı. Bu eğitimler ona birçok şey kattı.

Dokur, bir kadın olarak toplumda var olmanın çok zor bir şey olduğunu söylüyor. Hülya Dokur küçük bir yerde iş yeri açmak ve ayakta kalmanın apayrı bir şey olduğunu belirtiyor. Kendisi bu ruhla girişimde bulunarak kendi iş yerimi açtı ve bir şeyler yapmaya çalıştı. Bir şeyler üretiyordu ama ürünlerimi koyacak bidonları, kavanozları ve onları alacak gücü yoktu. Eşinden ve çevreden başaramazsın, yapamazsın gibi önyargılarla karşılaştı. Bu önyargıları yıktı. Bir şeyler yapabildiğini ve başarabildiğini çocuklarına, eşine ve topluma ispatladığını düşünüyor.

Ürettiği şeyler onu asla yormadı, toplumu kadınlarında bir şeylerin başarabileceğine ve hedeflerine ulaşabileceğine ikna etmek yordu. Gece gündüz demeden sürekli çalıştı ve hiç boş durmadı. Ona bir keresinde Valiyle bir sunum yapabilir misin demişlerdi ve kabul etmişti sunum yaparken, “Kadınlar olarak erkeklerin bir adım önünde değil bir adım arkasında da değil hayat mücadelesini yan yana vermeyi ve o yolda beraber yürümeyi istiyoruz” mesajlarını vermişti.