İsmet Kılıç 1934 Yılında Hatila'da Doğdu. Ortaokul mezunudur. Altı çocuğu var. On beş on altı yaşlarına kadar köyünde kaldı. 

İsmet Kılıç on beş yaşın verdiği enerjisi ile içinde fırtınalar koparıyordu. Cesareti ve özgüveni vardı. Bir gün haber vermeden evi terk etti, şehre geldi. Çeşitli işlerde çalıştı para kazanmaya başladı. Bir süre sonradaşehrin çok yakınında bir arsa satın aldı. Askere gitti. Askerliğini Edirne de yaptı. İlk evliliğinden bir kızı dünyaya gelmişti. Eşi hastalandı yaşamını yitirdi. Lomaşenden Karaların kızı Hatice hanımla evlendi.

 Askerlik dönüşü cami meydanında kasap dükkânı açtı. Dükkânını bir süre çalıştırdı. Orasını devretti kendine bir bakkal dükkânı açtı. Bir süre de bu işlerle iştigal etti. Bu sıradanlık onun yapısına uygun işler değildi. Bakkalcılığı da bıraktı. Kendi köyünde nakliyat işine ve kereste tüccarlığına başladı. Ticari zekâsı onu bakkal, kasap gibi çakılı işlerden alı koymuş daha büyük işlerin adamı haline getirmişti. Olağan üstü zenginlikte toplumsal bir öngörüsü vardı. Toplum adamı kimliğini sonuna kadar kullandı.

 Kısa sürede adından söz ettirdi. Öyle bir an gelmişti ki İsmet Kılıç’ı küçük şehirde herkes tanıyordu. Özellikle bürokrasi ile olan ilişkileri, dostluğu üst düzey samimiyeti onu bambaşka birisi haline getirdi. Çevresi genişleyip dostları artınca da insan ilişkilerine daha çok önem veriyor, kimsenin kalbini kırmadan, insanlara yardımcı olmak suretiyle İsmet Kılıç gibi davranmaya çalışıyordu. Bakımlı bir insandı, şık giyiniyordu. Temsil gücü önde olan birisiydi. Şivesi çok düzgündü. Onu dışarıdan görenler üst düzey bir bürokrasi yakıştırması yapıyor, hangi kurumun amiridir gözüyle bakıyordu. Rahat kişiliği ve meziyetleri sayesinde bir numara olmuştu. Taşlıca kooperatifine başkan oldu. Bütün zamanların en iyi başkanlarından birisiydi. Koltukta, başkanlıkta ona yakışıyordu. Kararlı bir insandı. Haksızlık yapmaz, insanları ötelemezdi. Hasan Ekinci ile sağlam bir dostluğu vardı. 1992 yılında Doğru Yol Partisinden il genel meclisi üyesi seçildi.

Büyük düşündü, büyük düşüncelerin adamı oldu. Henüz genç denecek yaşında akciğer kanserine yakalandı. Şubat Mart ayları onun için sıkıntılı geçti. Tedavi gördü ancak 1995 yılında yaşamını yitirdi.

Kaynak: Ömer Yerlikaya