İÇİMİZDEN BİRİ Baytar Osman…

İÇİMİZDEN BİRİ Baytar Osman…

Bu haber 16275 kez okunmuş ve görüntülenmiştir.

Gözyaşımın her damlası sevgidir. Şu hasretlik zor gelse de çekilir. Bir gün olur bu acılar silinir. Ağlama sevdam ağlama sevdam… Benden ayrı gezme gülüm amandır. Sensiz benim gönül evim talandır. 

Bu dünyada bir muhabbet kalandır. Ağlama sevdam, ağlama sevdam… Efendim bir yanda deli Çoruh bir yanda Uzundere’nin ışıltılı yamaçları, bir yanda ormanlı bir yanda Hatilanın o büyüleyici eşsiz güzelliği… Hepsi bizim! Bizim insanımız bu topraklarda coştu, bu topraklarda kendilerini buldular. Bazen Çoruhun, bazen güneşin, bazen yağmurun çocukları oldular. At sürdüler ormanın derinliklerine. Kara mavzerden çıkan kör kurşunlar gecenin karanlığında patladı. Sağrısı tepili atlar kişnedi gecenin karanlığına. Koca bir yankı yayıldı küçük şehrin topraklarına. Hayat ne güzeldi; dostluklar, yüreği kabarmış insanlar bir sevgi abidesi gibi düştüler yollara… Soğuk bir pınarın suyu gibi neşeli, canlıydılar. Şifa oldular herkese. Aktılar, aktıkça çoğaldılar. Küçük şehrin üzerinde bir ışık gibi doğdular. Küçük şehir mutluydu, güne gülümseyerek başlıyordu…

Bütün zamanların en renkli insanı, Onurlu, yardımsever, kötü günün dostu, vefakâr, yaşarken ekol olmuş; merhum Osman Baytar…

1910 yılında Murgul akan taşta dünyaya geldi. Çocukluğu Murgul da geçti ama gençlik yıllarına ilk adım attığı günlerde Hatılaya yerleşti. Duruşu ile heybeti ile çocukluğundan beri çok farklı bir yapıdaydı. Yaşamında kimseden çekinmedi. Yalanı talanı hiç sevmezdi. Asla yalan söylemedi. Askerliğini Erzurum da uzun süreli yaptı. Evlendi, Mücerret ve Müsserret isimlerinde iki kızı dünyaya geldi. Damatları Selahattin Kara ve Şükrü Altay’dı. Gençlik yıllarında toprağını ekti, biçti. Sonra ağaç alım satımı ile uğraştı. Özellikle ceviz ağacı topladı, müteahhitlik yaptı. O dönemler ceviz çok kıymetliydi, mobilya sektörünün vazgeçilmeziydi. Sağlamlığı konusunda burgu ile delinerek kontrolü yapılıyordu. İşini büyüttü kereste, tomruk ticaretine başladı. Baytar Osman ticaretle uğraşırken aklı hep yöresel kültürümüzdeydi. İşi gereği köyleri geziyor, insanları yakından tanıyordu.

Fizik olarak büyüleyici bir görünüme sahipti. Yaz kış demeden körüklü çizmeler, İngiliz pantolonu giyerdi. Kıyafetini kareli bir yelekle tamamlardı. Sırma bıyıklar, gür kaşlar, o keskin şahin bakışları ile tam bir karizmaydı. Gençlik yıllarında folklora merak sardı. Yöresel oyunlarımızı araştırdı. Oyunlarımıza canlılık ve yeni figürler kazandırdı. Uzun yıllar Artvin folklorunun başkanı oldu. Hopa Hemşin oyunu ondan kalmadır. Sasa, Uzun dere oyunlarını geniş kitlelere sevdirdi. Folklor onun yaşam biçimi haline geldi. Çok kereler yurt dışı yarışmalara katıldı. Ülke içinde gitmediği yöre kalmadı. Gittiği her yerden ödüllerle, birinciliklerle döndüler. Baytar Osman Artvin folklorunda bir ekol oluşturmuştu. Hareket, canlılık, uyum, disiplin, renklilik… Bir folklorda olması gereken bütün armoniyi fazlası ile oluşturmuştu. Tartışılmaz bütün zamanların en büyük folklorcusu oldu. Onun manevra alanı folklor okulu gibiydi. Ne zaman adından söz edilecek bir folklorcu çıksa; Baytarın ekibinde oynamış mı diye bakılırdı. O dönemin ölçüsü onun ekibinde oynamaktı. Nitekim onun ekibinde oynayanlar folklorun birer idolü oldular. Sanat Okulu birinci geldiğinde, okul müdürü öğrencilerine hitaben şunları söyleyecektir. Sorarım sizlere sanatlı gençler! Folklor sevgisini kimden aldınız… 

Baytar Osman toplumun her kesimi ile ilişki kurdu. Son derece sosyal bir insandı. En ücra köylere kadar onu tanımayan birisi bulunmazdı. Bürokrasinin de odak noktası haline gelmişti. Sözünün üzerine söz söylemek kimsenin haddine değildi. Kemençeye, tuluma, akordeona karşı özel bir ilgisi vardı. Tulumun sesine dayanamaz bir nida biçiminde; Şu tulumun sesi adamın keyfine keyif katıyor diye o ahenkli sesi ile etrafını neşeye boğardı. Baytar Osman bütün bu özelliklerinin yanında sözüne sağlam, son derece güvenilir birisiydi. Aslan yüreği vardı; kuru gürültülere hiç pabuç bırakmazdı. Eşinin dostunun arkasında bir ordu komutanı gibi dik dururdu. Artvin tarihini yaşatan, küçük şehrin hatıralarına en çok katkı sunan insanların en başında geliyordu. Bir efsane gibi yaşadı ve hep saygı gördü. Esasen onun mayasında liderlik vardı. Düğünlerin başmisafiri olurdu. Onun onurlandırdığı düğünler diğerlerinden hep farklıydı. Daha kalabalık daha canlıydı. Öylesine saygı görüyordu ki köylük yerlerdeki anlaşmazlıklar onun uzlaştırıcılığı sayesinde tatlıya bağlanır, en köklü sorunlar bile çözüme kavuşurdu. Baytar Osman anlatılmaz ancak yaşanır. Sımsıcak bir insandı. Herkesin dostu oldu, kardeşi oldu. Artvin’le özdeşleşen birkaç isimden biriydi. 1977 yılında yaşamını yitirdi. Küçük şehir mili bir çocuğunu kaybetmişti. Yüce Allahtan Baytar Osmanımıza rahmet diliyoruz. Sokak Manzaraları isimli köşemizden onun dostlarına, tanıyan herkese kucak dolusu selamlar gönderiyoruz…

Sevgi ile kalın.

Ömer Yerlikaya 

ETİKETLER :

ÖNERİLEN HABERLER

2025 KUTLAMA TV+ BANNER AKBANK Arhavi Çay Bisse Erkek Giyim
30.Ağustos-3 30 Ağustos-2 30 Ağustos-1